Ön Kamara Bulanıklığının Gün İçi Değişimi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 52-55
Nisan 2015

Ön Kamara Bulanıklığının Gün İçi Değişimi

Turk J Ophthalmol 2015;45(2):52-55
1. Bozok Üniversitesi Tip Fakültesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Yozgat, Türkiye\R\N
2. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tip Fakültesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Konya, Türkiye\R\N
3. Selçuk Üniversitesi Tip Fakültesi, Göz Hastaliklari Anabilim Dali, Konya, Türkiye\R\N
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 17.07.2014
Kabul Tarihi: 07.10.2014
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Sonuç:

Ön kamara bulanıklık ölçümlerinde sağlıklı bireylerde gün içerisinde anlamlı bir değişiklik saptanmamıştır ancak yaşla pozitif korelasyon göstermektedir. Bu nedenle gün içindeki tüm ölçümler güvenilirdir ve tekrarlanabilirliği yüksektir.

Bulgular:

Gönüllülerin 25’i (%55,5) kadın ve 20’si (%44,5) erkekti ve ortalama yaşları 28,67±7,40 yıldı. Olguların oftalmolojik muayenelerini takiben alınan ortalama ön kamara bulanıklık ölçümleri sabah saat 8:00’da 5,94±1,41 foton/msn, saat 12’de 5,65±1,45 foton/msn, saat 16.00’da 5,79±1,20 foton/msn idi. Ölçümler arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı (p=0,08). Katılımcıların göz rengine göre yapılan alt grup analizinde de kahverengi, ela ve yeşil göz renkler arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p=0,21). Korelasyon analizinde gün içinde alınan üç ölçümün de yaşla korele olduğu görülmüştür (r=0,24, p=0,03; r=0,41, p=0,01, r=0,27 p=0,01).

Ge­reç ve Yön­tem:

Kırk beş gönüllünün sabah saat 8.00’da laser flaremetre cihazı ile ön kamara bulanıklık ölçümleri yapılmış ve bu ölçümler aynı gün saat 12.00 ve saat 16.00’da tekrarlanmıştır.

Amaç:

Laser flaremetre cihazı ile yapılan ön kamara bulanıklık ölçümlerin ideal zamanı ve tekrarlanabilirliğinin araştırılması.

Giriş

Ön kamara bulanıklığı (ÖKB) kan aköz bariyerinin bozulması sonucu hümor aköz içinde protein konsantrasyonun artmasıdır ve bu optik fenomen ilk kez Jhon Tyndall tarafından tanımlandığı için Tyndall fenomeni veya “bulanıklık (flare)” olarak da adlandırılır.1 ÖKB ve ön kamarada hücre ön kamaradaki inflamasyonun temel göstergeleridir. ÖKB’nin derecelendirme sistemi temel olarak biyomikroskobik muayeneye dayanmaktadır ve hekime göre farklılıklar gösterebilir.2 1988 yılında kantitatif ve invazif olmayan bir yöntem Sawa ve ark.3 tarafından tanımlanmıştır. Bu yöntem geliştirilerek “ön kamara bulanıklık ölçme cihazı (laser flaremetre)” kullanıma sunulmuştur. Cihaz 635 nm dalga boyuna sahip bir diod lazer ve 0,3 mm x0,5 mm’lik dikdörtgen bir ölçüm penceresi kullanır. Gönderilen lazer ışınları ön kamaradaki proteinlerce saçılıma uğrarlar ve bu saçılım fotomultiplikatör tarafından algılanır. Daha sonra sonuçlar analiz edilerek ekrana yansıtılır.4

 Aköz üretimi gün içinde değişiklik göstermesine rağmen protein sentezinin sabit olması gün içinde aköz içindeki protein konsantrasyonunu dolayısıyla ÖKB değerini etkileyebilir.5 Bu çalışmanın amacı göz içi inflamasyonu objektif bir şekilde ölçmeyi sağlayan ön kamara bulanıklık cihazı ile yapılan ölçümlerin gün içindeki değişimini incelemek ve böylece ölçümlerin ideal zamanı ve tekrarlanabilirliğinin araştırılmasıdır.

Gereç ve Yöntem

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışmakta olan herhangi bir sistemik ya da oküler inflamatuvar hastalığı olmayan 45 gönüllünün 87 gözü katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Oküler ya da sistemik hastalığı bulunanlar, göz içi cerrahi geçirenler, kronik ilaç kullanım öyküsü olanlar, son 3 ay içerisinde herhangi bir sebeple göz damlası kullananlar ve üveit öyküsü veya bulgusu olanlar çalışmaya dahil edilmemişlerdir. Katılımcılardan çalışma hakkında aydınlatılmış onam formu ve yerel etik kuruldan onay alınmıştır. Çalışma süresince Helsinki İnsan Hakları Bildirgesi’ne riayet edilmiştir.

Tüm katılımcılara görme keskinliği, biyomikroskopi, göz içi basıncı ölçümünü ve fundus muayenesini kapsayan oftalmolojik muayene yapıldı ve biyomikroskopi esnasında göz rengi kaydedildi. Takiben dilatasyon yapılmadan sabah saat 8.00’da KOWA FM-600® (Kowa Company Ltd. Electronics and Optics Division, Tokyo, Japan) ön kamara bulanıklık cihazı ile ölçümleri yapılmış ve bu ölçümler aynı gün saat 12.00 ve 16.00’da aynı kişi tarafından aynı aydınlatma koşulları ile tekrarlanmıştır. Tüm katılımcılardan 7 ölçüm alınmış en düşük ve en yüksek ÖKB değerleri çıkarılıp kalan 5 ölçümün ortalaması çalışma için alınmıştır. Üç gönüllünün 3 gözü alınan ölçümlerin cihazın güvenilirlik sınırlarının dışında olması nedeni ile değerlendirmeye alınmamıştır.

İstatistiksel değerlendirme için SPSS (Statistical Package for Social Science, Worldwide Heaquarters SPSS Inc.) 16.0 Windows paket programı kullanıldı. Verilerin normal dağılıma uyup uymadığı Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirildi. Tanımlayıcı bulgular normal dağılıma uyuyorsa ortalama ± standart sapma şeklinde, normal dağılıma uymuyorsa medyan olarak verildi. Çoklu karşılaştırmalar tek yönlü varyans analizi ile yapıldı. İkili karşılaştırmalarda gruplar bağımlı ise Paired-t, bağımsız gruplarda normal dağılıma uyan verilerde Indepented-t testi, normal dağılıma uymayan verilerde Mann-Whitney U testi kullanıldı. Yaş ile ÖKB değerleri arasındaki ilişki Pearson korelasyon testi ile incelendi. P<0,05 düzeyi anlamlı kabul edildi.

Bulgular

Çalışmaya yaşları 18-49 (medyan değeri 27) olan 25’i kadın 20’si erkek toplam 45 kişi dahil edilmiştir. Erkek katılımcıların yaşlarının medyan değeri 30,50 (range 23-49), kadın katılımcıların yaşlarının medyan değeri 24 (range 18-41) idi (p<0,001). Kırk beş kişinin 87 gözü çalışma kapsamında değerlendirmeye alınmıştır. Üç kişinin sağ gözü ise güvenilir ölçümlerin alınamaması nedeniyle çalışma dışı bırakılmıştır. Katılımcıların ÖKB değerleri saat 8’de 5,94±1,41 (%95CI, 5,67-6,25) foton/msn, saat 12’de 5,65±1,45 (%95 CI, 5,36-5,99) foton/msn ve saat 16.00’da 5,79±1,20 (%95 CI, 5,55-6,06) foton/msn olarak bulunmuştur (p=0,08). Hastaların sağ gözlerinin saat 8 ve saat 16’daki ÖKB değerleri Grafik 1’de sunulmuştur. Katılımcıların 28’i kahverengi, 10’u ela ve 7’si yeşil göz rengine sahipti. Çalışmaya katılanların göz rengi ile saat 8, 12 ve 16’daki ÖKB değerleri arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır (sırasıyla p=0,57, p=0,67 ve p=0,21). Tablo 1 göz rengine göre ÖKB değerlerini özetlemektedir. ÖKB değerlerinin yaş ile korelasyonunu incelediğimizde ise 8, 12 ve 16 saatlerinde alınan tüm ölçümlerin yaşla pozitif korelasyon gösterdiği tespit edilmiştir (sırasıyla r=0,24, p=0,03, r=0,41, p=0,01, r=0,27, p=0,01). Katılımcıların ÖKB ile yaş korelasyonu Grafik 2’de gösterilmiştir. Cinsiyete göre ÖKB değerleri incelendiğinde sabah 8 ölçümlerinin erkeklerde kadınlara göre daha yüksek değerler bulunmuştur. Saat 12 ve 16 ölçümlerinde ise cinsiyete göre fark tespit edilmemiştir. Tablo 2’de cinsiyete göre ÖKB değerleri verilmiştir.

Tartışma

Kan aköz bariyerinin (KAB) bozulması aközdeki hücre sayısının ve protein konsantrasyonunun orantılı bir artışına neden olur.6 Bu nedenle ÖKB değerlendirmesi inflamasyonun değerlendirilmesinde önemli parametrelerden biridir. Biyomikroskobik muayene ile değerlendirmede kişiler arasında önemli farklar görülebilir. Ancak laser flaremetre cihazının ön kamaradaki protein konsantrasyonunu kantitatif olarak yüksek tekrarlanabilirlikle objektif bir şekilde değerlendirmeye imkan sağladığı bildirilmektedir.7

Oshika ve ark.5 ön kamaraya protein girişinin gün içinde sabit olduğunu buna rağmen aköz üretiminin diurnal varyasyon gösterdiğini, ÖKB değerlerinin gece saatlerinde yükselmeye başladığını ve sabah 6’da en yüksek seviyeye ulaştığını tespit etmişler. Aynı çalışmada araştırmacılar saat 10.00 ve 18.00’de alınan ölçümlerde bir fark tespit etmemişler. Benzer şekilde Shah ve ark.7 da saat 10.00 ve 19.00’da aldıkları ölçümler arasında her hangi bir farka rastlamamışlar. Bizim çalışmamızda ise farklı olarak diurnal varyasyondan ziyade gündüz saatlerindeki dalgalanma incelenmiştir. Böylece ölçümlerin çoğunun yapıldığı mesai saatleri içindeki değişim incelenmiş ancak ölçümler arasında fark bulunamamıştır.

ÖKB patolojik faktörler dışında çeşitli fizyolojik faktörlerden de etkilenmektedir. Harazi ve ark.8 yaş ile ÖKB arasında pozitif korelasyon tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızda da günün ölçüm yapılan tüm saatleri içinde yaş ile ÖKB arasında pozitif korelasyon bulunmuştur. Bu artışın nedeni aköz içinde protein konsantrasyonundaki artışa ilaveten lens saydamlığındaki azalmanın lazer ışınlarının saçılımını arttırması ile de ilişkili olabileceği bildirilmektedir. Florometrik çalışmalarda KAB’nin yaşla birlikte bozulduğu ve elektoforezle yapılan çalışmalarda aköz içinde protein konsantrasyonun yaşla birlikte arttığı gösterilmiştir.9,10 Ayrıca transformik büyüme faktörü Beta gibi sitokinlerin de yaşla birlikte arttığı gösterilmiştir.11 Ancak bu proteinlerin ve sitokinlerin yaşla ilişkili olarak neden arttığı tam olarak bilinememektedir. Geçirilen enfeksiyonlara bağlı oluşan immünglobulinlerin kümülatif birikimine bağlı olarak protein konsantrasyonu artışına bağlı olarak total protein miktarı artıyor olabilir.

Cinsiyete göre yapılan incelemelerde Shah ve ark.7 cinsiyete göre herhangi bir fark tespit etmemiştir. Bizim çalışmamızda ölçümlerin alındığı tüm zaman dilimlerinde erkeklerde daha yüksek ÖKB değerleri ölçülmesine rağmen anlamlı fark sadece sabah 8’de alınan değerlerde bulunmuştur. Bu farkın sebebi erkek katılımcıların yaş ortalamasının kadınlardan daha yüksek olması olabilir.

ÖKB’ni etkileyebilecek bir diğer faktör göz rengidir. Shah ve ark.7 yaptıkları çalışmada iris rengi ile ölçülen ÖKB değerleri arasında her hangi bir ilişki tespit etmemişlerdir. Çalışmamızda ela ve yeşil göz rengine sahip bireylerin ÖKB değerleri kahverengi göz rengine sahip kişilerden daha yüksek olmasına rağmen bu fark anlamlı değildi ve göz rengi ile ÖKB ölçümleri arasında ilişkiye rastlanmamıştır.

Sonuç olarak ÖKB ölçümleri sağlıklı bireylerde gün içerisinde anlamlı bir değişiklik göstermediğinden gün içindeki tüm ölçümler güvenilirdir ve tekrarlanabilirliği yüksektir. Ancak bu sonuç sadece sağlıklı bireyler için geçerlidir ve inflamasyonu olan gözlerdeki değişimi yansıtmaz. Benzer çalışmaların üveiti olan hastalarda da yapılması üveitli hastalarda diurinal varyasyonun gün içindeki ölçümlere etkisini göstermesi açısından önemlidir.

Çıkar çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.